Albay Ali Türkşen

Bu gün evde birikmiş gazetelerden SÖZCÜ de Emin Çölaşan ın '' Bir Sat komandosunun ibret dolu mektubunu '' okudum . Balyoz davasından hükümlü Kurmay Albay Ali Türkşen yazıyor bu mektubu . Ve yaşadıklarını yazıyor , yaşatılan zulmü yazıyor , olmayan hukuku , olmayan hukuka dayanarak yapılan hukuksuzlukları anlatıyor . ve mektubun sonunda . Tüm bunlara rağmen Türklüğüne , Türk ülküsüne , Atatürk d...üşüncesine ve ülkesine , milletine nasıl baktığını , ne düşündüğünü anlatıyor . Ben artık Türkiyenin geleceğinden korkmamalıyım . Eğer Türkiye Cumhuriyeti bir vatandaşına , TSK bir subayına bu ruhu bu kültürü verebiliyorsa Tayyip den , Fetullah dan , topyekun irticadan , Kürt den , PKK dan Yunandan , yılandan çiyandan korkmaya gerek yok , hepsi vız gelir tırıs gider . Allahın izniyle Silivride ki , Balyozda , Hasdalda ki , bilmem nerdeki zulmünde bitmesi yakındır . Zulüm mülke baki kalmıyacak .

Kılıçtaroğlu

Şimdi bir moda var . Hadi rüşvet kömürle , bulgurla , gıda torbasıyla , ihaleyle , makamla , rant amaçlı arsa imar durumu ile , en az yarısı sahte oyla kazanılmış iktidarla Allahın günü Kılıçdaroğlu na hakaret eden Tayyipin meşrebi , tarafı belli . Ya anlı şanlı Atatürk çü , demokrat , muhalif yazar , aydın , seçmen herkez . ikide bir Kılıçdaroğlu çok zayıf , böyle muhalefet olmaz diyip duruyorlar... . Bakın Kılıçdaroğlu ne diyor .
'' Silivri de adalet katledilmiştir , Siz Savcı , Yargıç değilsiniz . . İktidar ın taşeronusunuz ! Adaleti katledenler geldikleri gibi gideceklerdir ! Mutlaka hesap verecekler . Şerefli bir yargıç tarafsızlığına inanmadığı davadan çekilmelidir ''
Kılıçdaroğlu daha ne desin , Benden Teşekkürler .

Okuduklarımdan Aklımda Kalanlar

"Demokrasi bir hak arama rejimidir. En güçsüz bireyin en güçlü kişi veya kurumlar karşısında bile sistem içinde başına hiçbir kaza bela gelmeden ve bundan emin olarak haklarını arayabildiği ve alabildiği rejimin adıdır."

İlhan Kesici






"Türk idare sisteminin en büyük sorunu şudur: kurallar müsamasız konulup müsamalı uygulanmaktadır.
Halbuki doğrusu:
Kuralların müsamalı konup müsamasız uygulanmasıdır."

İlhan Kesici






"Torunlarınızın yüzüne utanmadan bakmak istiyorsanız ister liste yaparmaken, ister listelere alkış tutarken, isterseniz listeleri görmezden gelirken dikkatli olun derim.
Çocuğunuz veya torununuz Niye ? diye sorabilir."

Ergun Babahan - Sabah 12.03.2007





"Refah sahibi olmak: fazla para kazanmaktan değil, bacanağınızdan fazla kazanmaktan geçiyor.
Başkaları 25.000 $ kazanırken 50.000$ mı kazanmak istersiniz. Yoksa başkaları 250.000 $ kazanırken 100.000$ mı?"
Anket Sonucu : 1. tercihmiş.





Vardım ki yurdundan ayağ göçülmüş
Yavru gitmiş ıssız kalmış otağı
Camlar şikest olmuş, meyler dökülmüş
Sakiler meclisten çekmiş ayağı

Lale-i sümbülü gülühar olmuş
Zevk-u şevk ehlini ahüzar almış
Süleyman tahtını sanki mar almış
Gama tebdil olmuş ülfetin çağı

Zihni dert elinden her dem ağlar
Sordum ki, bağ ağlar, bağban ağlar
Sümbüller perişan güller kan ağlar
Şeyda bülbül terkedeli bu bağı

Aşık Zihni

21 Kasım 2007 - CUMHURİYETİN KADINLARI !

Kralın Adamları

İşbank Atatürk Reklam Filmi

İŞ BANKASI – Genel Müdürlüğü 13.11.2007
Gayrettepe


Ben 40 yıldır yoğun iş hayatının içinde sanayici olarak çalışmakta, firma yönetmekteyim. Bu süreç içinde herkese göre hatalı görülebilecek tek banka ısrarımla İş Bankası’nın televizyonlardaki Son Atatürk reklam filminin bana verdiği hazzı ve kıvancı asla ödeyemeyeceğimi düşünüyor, bu yayının bundan sonra hiç olmazsa ben ölünceye kadar devam ettirilmesini rica ediyorum.

M. Sururi TOMRUK

Bekir Coşkun'a Ahmet Vefik Paşa

HÜRRİYET GAZETESİ 13.11.2007
Ankara
Sayın Bekir COŞKUN dikkatine

Sevgili Bekir Bey;
12.11.2007 bugünkü “Benim Cumhurbaşkanım Olsaydı” başlıklı yazınızı okudum. Eline, yüreğine sağlık. Bu söz yalnız Atatürk’e söylendi ama Atatürk’ten ve Türk milletinden özür dilerim vallahi “Vatan sana minnettardır” demekten kendimi alamıyorum.
Ve sana bir fıkra anlatmak istiyorum;

Ahmet Vefik Paşa Bursa valisidir. Her akşam şehrin ileri gelenleri yabancızevat (o zaman Bursa’da büyük devletlerin konsolosları var.) şehir kulübünde toplanıp yemek yiyor, sohbet ediyorlar. Tabii Ahmet Vefik Paşa herkese karşı çok nazik, çok esprili fakat yalnız Rus konsolosundan her bahsedişinde Teres ! diye söz ediyor. Teres ! aşağı, Teres ! yukarı. Bu söz sadarete intikal ediyor. İstanbul’dan Ahmet Vefik Paşa’ya ihtar geliyor ama paşa bu hitaba devam ediyor. Nihayet paşanın azli geliyor. Paşa boşta, işi gücü yok. Bir gün arkadaşları haber salıyor. “Bu akşam davet var, klübe gel” Paşa yemekte masa kurulmuş, herkes orda. Rus delegesi çok neşeli, daveti de o veriyor zaten. Paşa: “ Neyi kutluyoruz?” diyor. “Rus konsolosunun çocuğu olmuş, haber almış ta onu kutluyoruz.” Masadan birisi “yahu Ekselans 2 yıldır burada değil mi?” diyor.

ahmetli Paşa taşı gediğine koyuyor.
- İşte, söylesen söyletmezler ki !.

M. Sururi TOMRUK